Emre’ye

Posted: 19 Ocak 2007 in Genel

Mevlana’ya birisi gelip aşkı sorar. Mevlana şöyle cevap verir: “Ben ol da bil”…
Ben işte seni öyle sevmiştim ki ben olasın da bilesin.
***
Genelde hayat devrelerimi okullar oluşturmuştur. Ortaokul yıllarım ki özellikle son senem çok çalışmakla geçmişti. Ve bunun meyvesi de Bursa Fen oldu.
Babam beni bırakıp gittiğinde oraya Çorumlu bir amca sormuştu:
– Gitti mi baban?
– …
– Belli oluyor, mahsunlaşmışsın.
Sonra gözlerimden yaşlar akıyodu, ama ben hep tutmaya çalışıyordum. Keşke bıraksaymışım. Hep üst sınıflara bakıyordum ilk zamanlar. Gülüyorlardı. Anlamıyordum nasıl gülebiliyorlar diye. Onlar da ailelerinden, yurtlarından, yuvalarından, arkadaşlarından ayrılmamışlar mıydı? Dedim buna da alışılır her halde. Bilmiyordum ki orda sizin gibi arkadaşlar vardı.
***
Bir gece de elektrikler kesilmişti. Muhabbet etmiştik ne yaparız ne ederiz diye. Kaynaşmıştık kısa zamanda. Aramıyordum artık eskiyi çok fazla. Sonra seninle şunları şunları yaşamıştık ve…
***
Bizim hikayemiz mi deriz artık ne deriz böyle başlıyordu. Takvimler 8 Aralık 1999 Çarşamba’yı gösterdiğinde, bir öğle vakti ben uçmuştum yuvadan. Sonra çok özledim, aradım sizleri. Sürekli rüyalarımda görüyordum. Ama dinmiyordu hasret. Ve kimseyi kabullenemiyordum içime. Diğer arkadaşların da içimde yeri başkaydı, ama dedim ya sen… Seni anlatamam. Çünkü ben ol da bil…
***
Kader bu ya, bir buçuk yıl sonra kesişti yollarımız yine. Bir ikindiye yakın Eminönü’de sana sarıldığımı hatırlıyorum. Saçların eskiye nazaran daha uzundu, yakışmıştı da. Hasret gidermiştik. Yurtta kalıyordun o zamanlar. Benim için o zamanlar seni görmek çok özel bir şeydi. Sana haber vermeden yurda gelip döndüğüm, gördükten sonra geri dönerken akşam 23:XX’de Eminönü’de otobüs beklediğim çok olmuştur. Hayret ki, ne cesaret. Ve senden dönerken çok defa şunu söylemişimdir: “Allah’ım artık dayanamıyorum”. Evet dayanamıyordum, böyle sevgi mi dersin, bağlılık mı dersin bilemeyeceğim; o yoğun duyguya dayanamıyordum. ‘Sen’ delisi olmuştum anlayacağın. Ama merak etme, Zaman yetişti imdadıma. Durağanlaştım artık.
***
Sonra mı? Buluştuk çoğu zaman, yad ettik eski günleri ve birbirimizi sevmeye devam ettik. Sonra mı? Sonra gene buluşacağız, muhabbet edeceğiz ve birbirimizi seveceğiz.
Belki diyeceksin ki benden hiç bahsetmedin. Emre sen şöyle şöyle birisin demek, seni anlatamamaktır benim için, anlatamam da zaten. Ama ille de soruyorsan içimdeki seni, “Ben ol da bil”…

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir